MENFİ TESPİT DAVASI

MENFİ TESPİT DAVASI

İçerik Haritası

altgörsel   

MENFİ TESPİT DAVASI

Menfi tespit davası, takip hukuku bakımından borçlu duruma düşen davacının, maddi hukuk bakımından borçlu olmadığının belirlenmesi amacıyla açtığı davadır.

Somutlaştırmamız gerekirse hakkında takip başlatılan ve takibe itiraz sürelerini kaçırana takip hukuku bakımından borçlu duruma düştüğü halde, borcun ödenmesi nedeniyle böyle bir borcun artık mevcut olmadığı veya aralarındaki hukuksal ilişkinin geçersiz hale gelmesi sebebiyle borcu bulunmadığını vb. nedenlerle borcu olmadığını tespit ettirmek amacıyla bu davayı açabilir.

Bu davayı davacı -borçlu, hakkında icra takibi başlatılmadan önce açabileceği gibi icra takibi başlatıldıktan sonra da açılabilir.

ÖZELLİKLERİ

  • Bu dava genel hükümlere göre genel mahkemelerde açılır.
  • Menfi tespit davasının davacısı takip borçlusu, davalı ise takip alacaklısıdır.
  • Menfi Tespit Davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklının üzerindedir. Davalı borçlu, davalının alacaklının varlığını iddia ettiği borcun hiç doğmadığını ileri sürüyorsa, davalı alacaklı alacağın varlığını ve miktarını ispatla mükelleftir. Ancak ispat yükünün davacıda olduğu istisnai durumlarda söz konusudur. Örneğin, davacı borçlu davalının varlığını iddia ettiği ilişkinin korkutma, aldatma gibi sebeplerle geçersiz olduğunu iddia ediyorsa ispat yükü davacının üzerindedir. Yine bir senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacı borçluya düşmektedir.
  • Menfi Tespit Davası İcra takibinden önce veya sonra açılabilir.
  • Menfi tespit davasında hak düşürücü süre yoktur. Menfi tespit davası takip devam etiği ve takibe konu edilen alacak alacaklıya ödeninceye kadar açılabilir.
  • Takip konusu alacak alacaklıya ödendiği takdirde, menfi tespit davası açılamaz bu durumda borçlu geri alma (istirdat) davası açabilir.
  • Menfi tespit davasında yetkili mahkeme, icra dairesinin bulunduğu yer ile davalı alacaklının yerleşim yeri mahkemesidir. Takipten önce açıldıysa yetkili mahkeme davalı alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.

TAKİPTEN ÖNCE AÇILAN MENFİ TESPİT DAVASI

Burada borçlu hakkında başlatılan bir icra takibi henüz yoktur ancak borçlu icra tehdidi altındadır. Örneğin alacaklı olduğunu iddia eden taraf borçluya ihtar çekerek borcunu ödemesini aksi takdirde  hakkında icra takibi başlatacağını bildirmiştir. Bu durumda borçlu menfi tespit davası açarak maddi hukuk bakımından borçlu olmadığının tespitini isteyebilir.

Takipten önce açılan Menfi Tespit Davasının, takipten sonra açılan menfi tespit davasından en önemli farkı; Davacı borçlunun talebi üzerine, menfi tespit davasına bakan mahkeme alacağın yüzde 15’inden aşağı olmamak üzere gösterilen TEMİNAT karşılığında İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASINA KARAR VEREBİLİR.

Ancak unutulmamalıdır ki; takipten önce açılan Menfi Tespit Davası alacaklının icra takibine müracaat etmesini engellemez.  Ve yine takipten önce açılan Menfi Tespit Davası takibi kendiliğinden durdurmaz. Takibin durabilmesi için alacaklının talebi, teminat yatırması ve mahkeme kararı gerekmektedir.

TAKİPTEN SONRA AÇILAN MENFİ TESPİT DAVASI

İcra takibinden sonra takip borçlusu açacağı menfi tespit davası ile borçlu olmadığının tespitini isteyebilir. Takipten sonra açılan menfi tespit davası kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı gibi teminat yatırılmasıyla da icra takibi durmayacaktır. Bu durum takipten önce açılan menfi tespit davası ile takipten sonra açılan menfi tespit davasının en önemli farkıdır.  Ancak borçlu, toplam borç miktarını, faizi ve giderleri ile  gecikmeden doğan tüm zararlarıyla birlikte ve ayrıca  alacağın yüzde 15’inden az olmayacak şekilde teminat yatırarak mahkemeden ihtiyati tedbir talep edebilir. Mahkeme ihtiyati tedbire karar verirse haciz, satış yapılmamakta, davanın sonuna kadar para alacaklıya ödenmemektedir. Yani mahkemeler istem üzerine yüzde yüz onbeş teminatla tedbir kararı verebilmektedir. Bu tedbir kararı ile davanın sonuna kadar paranın alacaklıya ödenmesinin önüne geçilmektedir. (Alacak, faiz, zarar, yüzde onbeşden al olmayan teminat toplamı)

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/4216 esas, 2019/4752 karar, 19.03.2019 tarihli kararında ‘’… Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer’ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunu nakit olarak yatırması ya da tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber, kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.

Öte yandan İİK.nun 85. maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya borcunun tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir….’’ Şeklinde karar vermiştir.  Bu karar da son derece önemlidir.

Menfi Tespit Davasının Kabulü

  • Dava kabul olursa borçlu olarak gösterilen davacının, alacaklıya karşı borçlu olmadığı tespit edilmiş olur.
  • Alacaklı icra takibine devam edemez.
  • Konulmuş hacizler varsa kalkar, mallar satılmış ise satış bedelleri borçluya geri ödenir, borçlunun yatırdığı teminat varsa geri ödenir.
  • Davacının talebi üzerine Borçlu hakkında takip yapan kişi aleyhinde, asıl alacağın yüzde 20’sinden az olmayacak şekilde tazminata hükmedilir. Bu tazminat için davacının istemi, davalının haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Alacağın likit olup olmadığına bakılmaz.

Menfi Tespit Davasının Reddi

  • Alacaklının alacağı kesin hükümle tespit edilmiş olur.
  • Takibin durması yönündeki tüm tedbir talepleri kalkar.
  • Davacının talebi üzerine gösterilen teminatla takip durmuş ise menfi tespit davasının reddi halinde mahkeme re’sen alacaklının talebi olmasa da takip konusu alacağın yüzde 20’sinden aşağı olmamak üzere borçluyu tazminata mahkum eder. Unutulmamalıdır ki menfi tespit davasında icra takibi durmamışsa borçlu bu davayı kaybetse de hakkında tazminat kararı verilmez.
  • Takip borçlusu tarafından açılan Menfi Tespit Davası devam ederken borçlu tedbir kararı alamaz ise ve alacaklıda icra vasıtasıyla alacağını elde ederse borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir.

Web sitesi içerisindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Sevin Özşeker Karabudak’a ve Av. Derin Özşeker ‘e  aittir. Bu web sitesindeki makale ve içeriklerin izinsiz olarak başka sev sitelerinde paylaşılması ve kullanılması halinde  hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Yazılar bilgi vermek amacı ile paylaşılmakta olup konu ile ilgili  avukattan ofisinden danışmanlık alınması gerekmektedir. Her konu kendi içerisinde farklıdır. Ayrıntılı bilgi için 0530 434 48 48 – 0536 930 52 60


BORÇTAN KURTULMA DAVASI 

İLAMLI İCRA 

Avukat Sevin ÖZŞEKER

Avukat Sevin ÖZŞEKER

Özşeker Hukuk Bürosu, Muğla’da Av. Sevin Özşeker Karabudak tarafından kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren müvekkillerinin hukuki problemlerine kısa zamanda yaratıcı ve etkili çözümler üretmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Burada Arama Yapın

Yardıma İhtiyacınız Var mı?

Hukuk Büromuzun bir diğer önemli özelliği de dürüstlük ve şeffaflıktır.

Hukuk Hizmetleri İçin Arayın

0530 434 4848

Mail Address

avsevinozseker@gmail.com