EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI

  EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI

İçerik Haritası

       

                                                         MÜDEHALENİN MEN’İ

  1. EL ATMANIN ÖNLENMESİ NE DEMEKTİR?

Mülkiyet hakkı Anayasanın 35. Maddesiyle “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Mülkiyet hakkı Anayasanın 35. Maddesiyle “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” Koruma altına alınmıştır. El atmanın önlenmesi davası da mülkiyet hakkı ihlal edilen malikin açacağı bir dava türüdür.

TMK Madde 683 de “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıkla madde de

“Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.”
Şeklinde belirtilerek, malikin malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı dava açabileceği ve malını koruyabileceği düzenlenmiştir. El atmanın önlenmesi davasının temelinde mülkiyet hakkı söz konusudur. Haksız el atmada bulunan herkese karşı bu dava açılabilir.

El atmanın önlenmesi davası, malikin zilyetliğine ve mülkiyet hakkına yapılan mevcut elatmalara son vermeye, yakın bir tecavüz tehlikesinin ciddi bir şekilde ortaya çıkması durumunda ileride gerçekleşebilecek elatmaları önlemeye ve müdahaleye uğrayan şeyin eski hale getirilmesine hizmet etmektedir. [1]

Elatmanın önlenmesi davasında malik zilyetliği tam olarak kaybetmemektedir. Elatmanın mutlaka kullanmaya, yararlanmaya engel olma , zorluk çıkarma şeklinde gerçekleştirilmesine gerek yoktur. Muhtemel ciddi bir el atma tehlikesi yaratmak dahi el atmanın önlenmesi davasının konusunu teşkil etmektedir.

TMK nun 683 maddesi dışında kalan ancak mülkiyet hakkını ihlal eden diğer durumlar için özel maddeler ile hüküm altına alınmış elatmanın önlenmesi davaları da mevcuttur.

Zilyetliği koruyan davalardan farklı olarak TMK 683/2 ye göre açılan davalarda kişinin malik olduğunu veya sınırlı ayni hak sahibi olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.

  1. İSTİHKAK DAVASI İLE ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI ARASINDAKİ FARK NEDİR?

İstihkak davası da mülkiyet hakkı veya ayni bir hakka dayandığından, malik ya da sınırlı ayni hak sahibi tarafından zilyetliğine saldırı gerçekleştiren, iade etmeyen kişilere açılan bir davadır.

TMK 705/2 ye göre (“Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”) dahi malik istihkak davası açabilmektedir. Müşterek mülkiyete konu davalarda paydaşlardan her biri bu davayı açabilir. İştirak halinde ise tüm iştirakçilerin birlikte dava açmaları veya TMK 640 gereğince iştirakin sağlanarak davaya devam edilmesi gerekmektedir.

İstihkak davası aynı zamanda bir eda davası yerine geçer çünkü dava neticesinde bir taşınır mal söz konusu ise iadesi istenir taşınmaz söz konusu ise tahliyesine karar verilir.

Elatma ile eşyanın tamamen ele geçirilmesi söz konusu ise açılacak dava istihkak davasıdır. Elatmanın önlenmesi davasında istihkak davasından farklı olarak eşya hala malikin hâkimiyeti alanındadır fakat malikin eşyayı kullanmaya veya eşyadan yararlanması kısıtlanmakta ve engel olunmaktadır. Yine istihkak davasında elatmanın önlenmesi davasından farklı olarak malın kime ait olduğuna ilişkin tespit taraflar arasında kesin hüküm teşkil etmemektedir.

  1. ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASININ AÇILABİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR?

Elatmanın önlenmesi davasının açılabilmesi için zilyetliğin tam olarak yitirilmemiş olması gerekmektedir. Zilyetliğin tam olarak yitirilmemiş olması ile birlikte o şeyden yararlanılmasının kısıtlanması veya engellenmesi ya da o şeyin kullanılması engellenmiş olmalıdır. Söz konusu elatma yasadan veya sözleşmeden kaynaklanan ayni veya şahsi bir hakka dayanmamalıdır. Yine bu davanın açılabilmesi için elatan kişinin kasıtlı bir eylemi olması gerekmediği gibi kusurlu bir eylemi de söz konusu değildir.Malikin elatmanın önlenmesine uzun süre ses çıkarmaması elatmanın önlenmesi davası açmasına engel teşkil etmemektedir.

Kaldı ki dava açılmakla davacıların taşınmazın davalılar tarafından kullanılmasına ilişkin muvafakatinin sona erdiği kuşkusuz olacaktır.[2]

Ayrıca dava konusu taşınmazın maliki, her zaman taşınmazına yönelik müdahalenin men’ini isteyebileceğinden ve dava konusu taşınmazda davacının muvafakati ile oturmakta olan kimseler taşınmazda oturmakta iken gönderdiği malik ihtarname ile muvafakatini kaldırdığından bahisle tahliye için süre verebilir ve bu süre içerisinde tahliye gerçekleşmez ise o halde elatmanın önlenmesi davası açabilir.[3]

Bu dava da zamanaşımı veya hak düşürücü süre yoktur aksi halde mülkiyet hakkının ihlaline sebep olur.

Meni müdehale kararı yıkımı kapsamamaktadır bu nedenle meni müdahale talebi yanında yıkım talep edilmesi gerekmektedir. KAL istenilmelidir.

 

  1. ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASINDA DAVACI VE DAVALI SIFATLARI

Davacı Sıfatı : Taşınmaz maliki veya sınırlı ayni hak sahibidir.

Gerçek veya Tüzel kişi malik elatmanın önlenmesi davası açabilir.

Paylı (Müşterek) Mülkiyette : TMK 688 e göre birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylar ile maliktirler. Paylı mülkiyette paydaşlardan her biri eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için alınması gereken tüm tedbirleri diğer paydaş hesabına alabilir ve paydaşlardan her biri bölünemeyen bir menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen isteyebilir, sağlayabilir. Paydaş kendi payı için de bağımsız dava açma hakkına sahiptir. Dava sonunda verilecek karar tüm taşınmazı kapsaması gerekir. Bir paydaş el atmanın önlenmesi davası açmış ise lehte ve aleyhte verilen karar diğer paydaşlar açısından kesin hüküm teşkil etmeyeceği kabul edilmektedir. Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir.

Müşterek mülkiyette elatmanın önlenmesi yazımız için tıklayınız.

Paydaşlar arası el atmanın önlenmesi davası yazısı için tıklayınız.

Elbirliği(iştirak) Mülkiyette : Bu mülkiyet türünde belirli paylar söz konusu değildir. Her birinin hakkı ortaklığa giren mallara yaygın şekildedir. Elbirliği mülkiyetinde üçüncü kişi aleyhine ortaklardan her biri topluluğa giren hakları koruyabilir ve bu koruma neticesinden tüm ortaklar faydalanır. TMK 702/4 de “Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” Şeklinde düzenlenmiştir. Kanundaki bu düzenlemeden anlaşılan şudur ki ;

Elbirliği mülkiyetinde ortaklardan her biri elatmanın önlenmesi davası açabilecektir ve bu davadan bütün ortaklar yararlanır.[4]

TMK 702 hükmünün 4. Fıkrası yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinde bulunmuyordu. Eski kanun zamanında verilen içtihadı birleştirme kararı uyarınca, mirastan doğan elbirliği halinde mülkiyette ortaklardan birinin ya da bir kaçının kendi adına MK 618 hükmüne dayanarak üçüncü kişilere açtığı elatmanın önlenmesi davalarında, davaların yürütülebilmesi için diğer ortakların muvafakatinin alınması veya MK 581 uyarınca bir temsilci tayin edilmesi kabul eidliyordu. Yargıtay da 702/4 uyarınca artık her ortağın bu davayı açabileceği görüşündedir.[5]

T.C. YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13953 Karar No: 2016/9313 Karar Tarihi: 11.10.2016 “…elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir…”

Yani elbirliği mülkiyetinde ortaklardan her biri ortaklığa giren hakları dava yolu ile veya diğer yollar ile koruma yetkisine sahip olmaktadır.

Bir kimse hem elbirliği ile hem de paylı ortak ise o halde paylı mülkiyete ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Sınırlı Ayni Hak Sahibi :Sınırlı ayni hak sahipleri de dava açabilmektedir. Özellikle intifa hakkı sahibi olan kimse elatmanın önlenmesi davası açabilmektedir. İntifa hakkı, üst hakkı sahibine sağladığı yetki bakımından elatmanın önlenmesi davası açma yetkisi vermektedir. Yine diğer geçit hakkı ve diğer irtifak hakları bakımından da hak sahibine sağladığı yetki dikkate alınarak elatmanın önlenmesi bakımından dava açabilecekleri kabul edilmelidir.

Davalı :Mülkiyeti, zilyetliği, kişisel yararlanmayı, denetim ve gözetim hakkını engelleyen veya mülkiyet hakkını başkasına zarar verecek derece aşırı kullanan kişilerdir. Kusurlu olması gerekmez, kusur aranmaz bu nedenle ayırt etme gücü sahibi olmayan kimseye de dava açılabilir. Davalı olarak gösterilen kişinin yanında elatmasını sağlayan, ona neden olan kişinin de bizzat davalı gösterilmesi gerekmektedir. Özel veya tüzel kişi olabilir.

ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASINDA İSPAT   

Kural olarak davacıdadır. Davacı davacılık sıfatını ve haksız elatma ile davalının eylemi arasındaki illiyet bağını ispat etmesi gerekmektedir.

ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVALARINDA GÖREV

Elatmanın önlenmedi davaları genellikle genel yargı mahkemelerinde açılmaktadır. Ancak konularına göre dava açılacak mahkeme değişmektedir. Bu nedenle dava açılacak konuyu iyi belirlemek gerekmektedir.

  • İdari mercilerin verdikleri kararlar sonunda plan ve projelere uygun elatmadan anlaşmazlıklarda görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Ancak davalı kuruluş kanundan doğan bir yetkiye dayanmıyor ise o halde haksız eylemi nedeni ile açılacak elatmanın önlenmesi davası genel mahkemede bakılmalıdır.
  • HMK 4/b maddesine göre, kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü dava sulh hukuk mahkemesinde görülmektedir. Bir kimse bir kira sözleşmesine dayanmaksızın bir taşınmazı haksız işgal ediyor ise , davanın asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Kiracı devir yasağı olmasına rağmen taşınmazı/kiralananı bir başkasına devretmişse, kiracıdan devralan ancak malik ile arasında kira ilişkisi olmayan kişiye karşı 6570 sayılı Kira Kanununun 12/111 maddesinin özel hükmüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.Ancak kira sözleşmesinin batıl olması nedeni ile açılan davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
  • Davacı kiracılktan kaynaklanan kişisel hakkına istinaden elatmanın önlenmesi davası açmışsa o halde zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilemeyeceğinden bu davaya HMK 2. Maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
  • İrtifak, geçit hakkı gibi haklara elatmanın önlenmesi davası açılacak ise o halde Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmalıdır. Dava değeri bu hakkın ihlal edilmesi nedeniyle uğranılan zarar miktarıdır.
  • Elatmanın önlenmesi davasında aynı zamanda tazminat, ecrimisil, geçmiş günler faizi eski hale getirme gibi istemlerde söz konusu ise dava değeri taşınmazın değeri ile diğer istemlerin toplam değerleri üzerinden hesap edilmektedir.
  • 634 sayılı Kat mülkiyeti Kanunun 33. Maddesine göre kat malikleri arasındaki elatmanın önlenmesi dabalarına sulh hukuk mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Şayet kat maliklerden biri kendi bağımsız bölümüne veya eklentisine başka bir kat malikinin haksız olarak elattığını ileri sürerek dava açmışsa bu durumda mülkiyet hakkına dayanılarak açılan dava söz konusu olduğu için genel kurala göre dava açılır.
  • Şayet kat maliklerinden biri ortak yere başka bir kat malikinin el attığını ileri sürmekte ise bu davaya Kat Mülkiyeti Kanununa göre açılan bir dava söz konusu olması nedeni ile Sulh Hukuk Mahkemesinin görevidir.

ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVALARINDA YETKİ

HMK Madde 12/1 maddesinde dava konusu taşnmaz hangi ilçenin idari sınırları içerisinde bulunuyorsa, o ilçe mahkemesi yetkilidir.

 

KAYNAKÇA:


[1] GAYRİMENKUL HUKUKU DAVALARI,Prof Dr. Ayşe HAVUTCU – Prof. Dr Müslüm AKINCI- Av. Mutlu DİNÇ Cilt 1 Seçkin Yayıncılık Syf. 497

[2] T.C. YARGITAY 8. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3165 Karar No: 2021/5097 Karar Tarihi: 15.06.2021

[3] T.C. YARGITAY 8. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/1157 Karar No: 2021/5053 Karar Tarihi: 14.06.2021

[4] GAYRİMENKUL HUKUKU DAVALARI,Prof Dr. Ayşe HAVUTCU – Prof. Dr. Müslüm AKINCI- Av. Mutlu DİNÇ Cilt 1 Seçkin Yayıncılık Syf. 512

[5] GAYRİMENKUL HUKUKU DAVALARI,Prof Dr. Ayşe HAVUTCU – Prof. Dr. Müslüm AKINCI- Av. Mutlu DİNÇ Cilt 1 Seçkin Yayıncılık Syf. 512


 

Avukat Sevin ÖZŞEKER

Avukat Sevin ÖZŞEKER

Özşeker Hukuk Bürosu, Muğla’da Av. Sevin Özşeker Karabudak tarafından kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren müvekkillerinin hukuki problemlerine kısa zamanda yaratıcı ve etkili çözümler üretmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Burada Arama Yapın

Yardıma İhtiyacınız Var mı?

Hukuk Büromuzun bir diğer önemli özelliği de dürüstlük ve şeffaflıktır.

Hukuk Hizmetleri İçin Arayın

0530 434 4848

Mail Address

avsevinozseker@gmail.com