
KİRACIM AYNI İLÇE VEYA BELDEDE BULUNAN EVİNİ DAHA FAZLA KİRAYA VERİYOR BU HAKSIZLIK DEĞİL Mİ?
TBK’nin 352. maddesinin üçüncü fıkrasına göre kira;Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunması durumunda kiraya veren, kira sözleşmesinin kurulması sırasında bunu bilmiyorsa, sözleşmenin bitiminden başlayarak bir ay içinde sözleşmeyi dava yoluyla sona erdirebilir.
Bu hükmün uygulanabilmesi için, kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin oturmaya elverişli bir konutunun bulunması gerekmektedir. Konutun kiracının ya da birlikte yaşadığı bir eşinin üzerinde olması arasında bir fark yoktur. Ancak kiracının eşinin bir konutunun olması halinde işbu madde gereğince tahliye davası açılabilmesi için eşlerin birlikte yaşamaları gerekmektedir. Birlikte yaşamaktan anlaşılan ise eşler arasında ayrılık kararı verilmemiş olmasıdır.
Daha fazla bilgi için Muğla İli, Bodrum ilçesinde Avukatlık Hizmeti veren Özşeker Hukuk Büromuzu arayabilirsiniz.
Bodrum Avukatları olarak Muğla Barosuna bağlı avukatlarız. Ayrıntılı bilgi için 0530 434 48 48 – 0536 930 52 60
Yine bu maddeye göre boşaltma kararı verilebilmesi için kiralananın konut olması gerekmektedir. İşyerleri için işbu hüküm uygulanamamaktadır.

KİRACIMIN KENDİNE AİT EVİ OLMASI TAHLİYE SEBEBİ MİDİR?
Kiracının TBK 352/3 maddesi gereğince tahliyesi istenebilmesi için konutun oturmaya elverişli olması gerekmektedir. Oturulabilir olmaktan ne anlaşılması gerekmektedir ? Bu sorunun cevabı Yarg. 6 HD. 10.03.1980, 10747/2224 (YKD.,1980,12 s. 1603) vermektedir.
Özellikle konutun, kiracının kendisinin ve ailesinin sosyal açıdan oturmaya elverişli bir konumda olması ya da sağlık açısından elverişli bir konumda olması aranır.
Kiracının ya da birlikte yaşadığı eşinin adına kayıtlı olan konutta o anda bir başkasının oturuyor olması bu davayı açmaya da engel değildir. Eğer taşınmazda bir başkasının oturuyor olması halinde kiracı da kendi kiracısına gereksinim nedeniyle tahliye davası açması gerekmektedir.
TBK 352/3 hükmünün uygulanabilmesi için kiracının ya da birlikte yaşadığı eşinin evinin aynı belde veya ilçe sınırları içerisinde olması gerekmektedir. Büyükşehir belediye sınırları içerisinde ancak farklı beldeler de olması bu davaya engeldir.
Kiracının ya da eşinin intifa hakkına sahip olduğu veya paylı yahut elbirliği ile malik oldğu bir konutun olması da TBK 352/3 hükmünün uygulanması için yeterlidir.
Bu madde hükmüne istinaden dava açıldıktan sonra kiracının yada eşinin taşınmazı satması, bu davayı engellemez. TBK 352/3. Maddesinin hükmüne dayanılarak dava açılması için kira sözleşmesi kurulduğu sırada kiracının aynı ilçe ve belde sınırları içerisinde evi olduğunu bilmemesi de bir şarttır.
Davanın sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içinde açılması gerekmektedir. Bir yıllık kira sözleşmesi bir yıllık sürenin dolmasından itibaren bir ay içinde açılmalıdır. Şayet sözleşme yenilirse yenileme süresi bir yıl olduğu için dava bir yılın sonunda bir ay içinde açılabilir. Önceden bildirimde bulunulmasına gerek yoktur.
65700 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun ile TBK Kanunun konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümleri kiracıları korumaya yöneldiği halde, bu hüküm kötü niyetli kiracıları korumamaktadır.
Malik anılan hükme göre kiracıyı evinden çıkarabilir üstelik bu nedenle kiracıyı evinden çıkarabilmesi için malikin konutuna gereksinim duyduğunu kanıtlamasına gerek de yoktur. Kiracısını çıkardıktan sonra taşınmazı bir başkasına da kiraya verebilir.
DAVAYI KİMLER AÇABİLİR ?
Davayı malik veya malik olmayan kiraya veren açabilmektedir.
Web sitesi içerisindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Sevin Özşeker Karabudak’a ve Av. Derin Özşeker ‘e aittir. Web Sitesi içerisinde paylaştığımız genel hukuki bilgiler ve yargıtay kararlarının kullanılması halinde oluşabilecek mağduriyetlerden tarafımız hiçbir sorumluluk almamaktadır. Bu web sitesindeki makale ve içeriklerin izinsiz olarak başka sev sitelerinde paylaşılması ve kullanılması halinde cezai işlem yapılacaktır. Yazılar bilgi vermek amacı ile paylaşılmakta olup konu ile ilgili avukattan ofisinden danışmanlık alınması gerekmektedir. Her konu kendi içerisinde farklıdır. Yazıların kullanılmasından kaynaklı mağduriyetten tarafımız sorumluluk almamaktadır. Hukuk büromuz Muğla İli Bodrum İlçesinde görev yapmaktadır. Genellikle Bodrum’daki uyuşmazlıklarla ilgili davalara bakılmaktadır. Bodrum Avukatları olarak Muğla Barosuna bağlı avukatlarız. Ayrıntılı bilgi için 0530 434 48 48 – 0536 930 52 60