İŞŞİZLİK ÖDENEĞİNDE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
İşsizlik ödeneği, bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları sebebiyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigorta olarak tanımlamaktadır.
İsizlik ödeneği, ‘’İşsizlik Ödeneği Nedir ‘’ isimli yazımızda detaylı olarak anlatıldığından bu yazımızda işsizlik ödeneğinde hak düşürücü süre anlatılacaktır.
Ayrıca işsizlik ödeneğinin borçlusunun işveren değil, iş ve işçi bulma kurumu genel müdürlüğü olduğuna ilişkin Yargıtay kararına da ‘’İşsizlik Ödeneğinin Borçlusu Kim ?’’ isimli yazımızda yer verilmiştir. Konu hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyen okurlarımıza ’İşsizlik Ödeneği Nedir ‘ ve ’İşsizlik Ödeneğinin Borçlusu Kim ?’’ isimli yazılarımızı da okumasını tavsiye ederiz.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 48. Maddesinde Sigortalı işsizin bu ödenekten yararlanabilmesi için işten ayrılma bildirgesiyle birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde kuruma doğrudan başvurması gerektiği düzenlenmiştir.
Türkiye İş Kurumu İşlemler El Kitabı’nın “4.I.2.2 Mahkeme Kararları (Tazminat ve Alacak Davaları)” bölümünde ise “Sigortalı işsizlerin mahkeme kararı ile birlikte Kurumumuza başvurmaları halinde aşağıda belirtildiği üzere işlem yapılmalıdır.
a) Sigortalı işsizin işveren aleyhine açmış olduğu davanın işçi lehine sonuçlanması halinde (işçi lehine ihbar ve/veya kıdem tazminatına hükmedilmiş olması veya mahkeme kararında 4447/51. madde kapsamında fesih işleminin yapıldığı yönünde bir ifadeye yer verilmesi),
1.Mahkeme kararı kesinleşmiş olmalıdır. Mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği söz konusu kararın altına ilgili mahkeme tarafından eklenen kararın kesinleştiğine dair bir ibareden anlaşılmaktadır.
2.Sigortalı işsizler mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren 30 gün içinde başvuruda bulunmak zorundadır. Sigortalı işsizlerin kesinleşmiş mahkeme kararından önce yaptıkları başvurular süresinde yapılmış kabul edilir. İlk mahkemenin verdiği kararın temyiz edilmesi halinde, sigortalı işsizlerin başvuru süresi Yargıtay kararının ilgililere tebliğ tarihinden itibaren başlar.” şeklinde bir düzenleme bulunmaktadır.
Dolayısıyla işsizlik ödeneğinden faydalanmak için hak düşürücü süreler hesaplanırken bu iki husus göz önüne alınmalı ve ona göre bir karar verilmelidir.
T.C YARGITAY 9.Hukuk Dairesi’nin, 2017/ 23488 esas, 2019 / 4836 karar, 26.02.2019 tarihli kararı
‘’…C) İlk derece Mahkeme Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “dava, davacının işsizlik ödeneği talebinin reddine dair davalı kurum işleminin iptali ile davacının 4447 sayılı Kanunun 50. maddesine göre 300 günişsizlik ödeneği almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
4447 sayılı Yasa gereği işçinin işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanabilmesi için kendi istek ve kusuru dışında işini kaybetmiş olması, son 3 yıl içinde en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödenmesi gerektiği, işten ayrılmadan son 120 gün içinde çalışmış olması koşulları aranmaktadır.
Davacının işsizlik ödeneği isteminin, davalı … tarafından yukarıda değinilen son 120 gün sürekli çalışma koşulunun 3 gün devamsızlık nedeniyle yerine gelmediği gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davalı kurumun işsizlik ödeneği isteminin reddine gerekçe yaptığı 120 gün kesintisiz çalışma şartının mevcudiyetini şeklen engelleyen davalı işverence yapılan 3 gün devamsızlığa ilişkin bildirimin aksini kanıtlayan yukarıda değinilen ve kesin hüküm teşkil eden mahkeme kararlarının kesinleşmesi ile yasanın aradığı 120 gün kesintisiz çalışma şartının sağlandığı, dolayısıyla başvuru için öngörülen hak düşürücü sürenin kararların kesinleşme tarihlerinden başlayacağı anlaşıldığından, hak düşürücü süre dolmadan açılan davanın kabulüne karar verilmesine” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu
Karara karşı davalı şirket ve davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti
Bölge Adliye Mahkemesince davalı İşkur vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı şirketin istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, dava şartı yokluğundan davalı şirket yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz
Karar davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
G) Gerekçe
İşsizlik sigortasından faydalanma şartları 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 51. maddesinde belirlenmiş ve 48. maddede ise “Sigortalı işsizin, bu maddede belirtilen ödeme ve hizmetlerden yararlanabilmesi için işten ayrılma bildirgesiyle birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde kuruma doğrudan başvurması gerekir. Mücbir süreler dışında, başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülür.” şeklinde genel bir kurala yer verilmiştir.
Türkiye İş Kurumu İşlemler El Kitabı’nın “4.I.2.2 Mahkeme Kararları (Tazminat ve Alacak Davaları)” bölümünde ise “Sigortalı işsizlerin mahkeme kararı ile birlikte Kurumumuza başvurmaları halinde aşağıda belirtildiği üzere işlem yapılmalıdır.
a) Sigortalı işsizin işveren aleyhine açmış olduğu davanın işçi lehine sonuçlanması halinde (işçi lehine ihbar ve/veya kıdem tazminatına hükmedilmiş olması veya mahkeme kararında 4447/51. madde kapsamında fesih işleminin yapıldığı yönünde bir ifadeye yer verilmesi),
1.Mahkeme kararı kesinleşmiş olmalıdır. Mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği söz konusu kararın altına ilgili mahkeme tarafından eklenen kararın kesinleştiğine dair bir ibareden anlaşılmaktadır.
2.Sigortalı işsizler mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren 30 gün içinde başvuruda bulunmak zorundadır. Sigortalı işsizlerin kesinleşmiş mahkeme kararından önce yaptıkları başvurular süresinde yapılmış kabul edilir. İlk mahkemenin verdiği kararın temyiz edilmesi halinde, sigortalı işsizlerin başvuru süresi Yargıtay kararının ilgililere tebliğ tarihinden itibaren başlar.” şeklinde bir düzenleme bulunmaktadır.
Dava dosyasının eki niteliğinde olan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/592 Esas sayılı dosyası incelendiğinde davacı … ile …. ….. ….. Sebze Kurutma Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında … tarafından iş akdinin haklı nedenle feshedildiği iddiasıyla açılmış bir kısım işçilik alacaklarına yönelik dava bulunduğu, yapılan yargılama sonucunda … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.04.2014 tarihli kararı ile davanın kabulüne, davacı …’nın iş akdini haklı nedenle feshettiğine ve bir kısım işçilik alacaklarının (kıdem tazminatı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, işbu kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 17.12.2014 tarih, 2014/11837 Esas, 2014/22862 Karar sayılı ilamı ile onanarak 17.12.2014 tarihinde kesinleştiğine dair … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 17.02.2015 tarihli kesinleşme şerhi hazırlandığı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin onama ilamının ise davacı … vekiline 30.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı kuruma başvurunun hak düşürücü süre içerisinde olup olmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı …’nın iş akdini feshettiği tarih olan 24.05.2011 tarihinden sonra davalı Kuruma yönelik işsizlik ödeneğinden yararlanma amacıyla bir başvuruda bulunmadığı, davalı kuruma yapılan başvuru tarihinin 24.03.2015 olduğu dosya kapsamından tespit edilmekle bu durum, Türkiye İş Kurumu İşlemler El Kitabı’nın 4.I.2.2 Mahkeme Kararları (Tazminat ve Alacak Davaları) bölümünde düzenlenmiş kurallar ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’nın iş akdini haklı nedenlefeshettiğinin Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 17.12.2014 tarih, 2014/11837 Esas, 2014/22862 Karar sayılıilamı ile kesinleşmesi, davacı … vekilinin bu Yargıtay ilamını 30.01.2015 tarihinde tebliğ alması vedavacının hak düşürücü süre olan 30 gün içinde değil 24.03.2015 tarihinde davalı Kuruma işsizlik ödeneğinden yararlanma amacıyla başvurması karşısında mahkemece işsizlik ödeneğinin tespiti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.’’ Şeklindedir.
Web sitesi içerisindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Sevin Özşeker Karabudak’a ve Av. Derin Özşeker ‘e aittir. Web Sitesi içerisinde paylaştığımız genel hukuki bilgiler ve yargıtay kararlarının kullanılması halinde oluşabilecek mağduriyetlerden tarafımız hiçbir sorumluluk almamaktadır. Bu web sitesindeki makale ve içeriklerin izinsiz olarak başka sev sitelerinde paylaşılması ve kullanılması halinde cezai işlem yapılacaktır. Yazılar bilgi vermek amacı ile paylaşılmakta olup konu ile ilgili avukattan ofisinden danışmanlık alınması gerekmektedir. Her konu kendi içerisinde farklıdır. Yazıların kullanılmasından kaynaklı mağduriyetten tarafımız sorumluluk almamaktadır. Hukuk büromuz Bodrum’da görev yapmaktadır. Genellikle Bodrum’daki uyuşmazlıklarla ilgili davalara bakılmaktadır. Bodrum Avukatları olarak Muğla Barosuna bağlı avukatlarız. Ayrıntılı bilgi için 0530 434 48 48 – 0536 930 52 60
Özşeker Hukuk Bürosu, Muğla İli Bodrum İlçesinde Av. Sevin Özşeker Karabudak tarafından kurulmuştur. Hukuk Büromuzda Av. Derin Özşeker ve Av. Sevin Özşeker Karabudak olmak üzere iki avukat tarafından dosyalar takip edilmektedir. Kurulduğu günden itibaren müvekkillerinin hukuki problemlerine kısa zamanda yaratıcı ve etkili çözümler üretmeye çalışmakta ve müvekkillerin hukuki sorunlarını memnun kalabilecekleri en iyi şekilde sonuçlandırmak üzere çalışma sürdürmeye özen göstermekteyiz. Dinamik bir bakış açısı ve sürekli eğitimler ile kendimizi yenilemeye yönelik yaptığımız çalışmalar neticesinde hukuk büromuz ;Gayrimenkul Hukuku, Kira Hukuku, Miras Hukuku, Ceza Hukuku, İş Hukuku, İcra iflas Hukuku, Aile Hukuku ,Ticaret Hukuku, İdare Hukuku, Sigorta Hukuku ve diğer pek çok alanda avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmaktayız.