HUKUK HAKİMİ CEZA MAHKEMESİ’NDEN ÇIKAN KARAR İLE BAĞLI MIDIR?
Bu yazımızda hukuk hakiminin ceza mahkemesi tarafından verilen karar ile bağlı olup olmadığını inceleyeceğiz. Bu husus özellikle Maddi ve Manevi tazminat davalarından sıklıkla karşımıza çıkan bir durumdur. Örneğin X Kişisi Y kişisinin aracını çizmiştir. Burada Y kişisinin önce Mala Zarar Verme Suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu ardından da kovuşturma evresine geçildiğini ve X kişisinin mala zarar verme suçunu işlediğinin tespit edildiğini ve x kişisi hakkında ceza verildiğini düşünelim. Y Kişisi malında meydana gelen zarar nedeniyle uğradığı zararı x kişisinden talep etmek için maddi tazminat davası açmak istediğinde ceza dosyasını delil olarak sunacaktır. İşte bu nedenle bazı durumlarda hukuk hakiminin ceza mahkemesi tarafından verilen karar ile bağlı olup olmadığı büyük önem arz eder.
Türk Borçlar Kanunu’nun 74. Maddesi ” Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” şeklinde düzenlenmiş olup madde hükmünden de anlaşıldığı üzere kural olarak hukuk hakimi ceza mahkemesinin vermiş olduğu karar ile bağlı değildir. Ancak ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunu hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2011/7471 Esas ve 2012/9340 Karar, 24.05.2012 tarihli kararı ”…Kural olarak hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değil ise de; somut olayda ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın eldeki davayı etkilemesi söz konusudur. Bu nedenle ceza davasının sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Karar bu bakımdan yerinden görülmemiş ve bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Yargıtay T.C YARGITAY 4.Hukuk Dairesi’nin 2019/ 598 esas,2021 / 7377 karar, 25.10.2021 tarihli kararı ”6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi (818 sayılı BK’nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunu hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 16.04.2012 gün, 2011/3313 Esas ve 2012/6507 Karar sayılı kararı”… Dava haksız eylem nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Dava konusu olay nedeni ile Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasının henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunun 53.maddesi gereğince ceza mahkemesinin kararı, hukuk yargıcı yönünde bağlayıcı değilse de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk yargıcı yönünde bağlayıcıdır. Dava konusu olayın özelliği nedeni ile ceza mahkemesindeki davanın sonucu beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak soncuca uygun bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”şeklindedir.
Burada tartışmalı olan husus ceza dosyasından Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alan kişiler hakkında hukuk dosyası açılıp ceza dosyası delil olarak gösterildiğinde ne olacağıdır. Nitekim böyle bir durumda ceza dosyasının 5 yıl boyunca bekletici mesele yapılması da hak kayıplarına sebebiyet verecektir. Bu durum tartışmalara sebep olmakta olup başka bir yazımızda detaylı olarak incelenecektir.
Web sitesi içerisindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Sevin Özşeker Karabudak’a ve Av. Derin Özşeker ‘e aittir. Web Sitesi içerisinde paylaştığımız genel hukuki bilgiler ve yargıtay kararlarının kullanılması halinde oluşabilecek mağduriyetlerden tarafımız hiçbir sorumluluk almamaktadır. Bu web sitesindeki makale ve içeriklerin izinsiz olarak başka sev sitelerinde paylaşılması ve kullanılması halinde cezai işlem yapılacaktır. Yazılar bilgi vermek amacı ile paylaşılmakta olup konu ile ilgili avukattan ofisinden danışmanlık alınması gerekmektedir. Her konu kendi içerisinde farklıdır. Yazıların kullanılmasından kaynaklı mağduriyetten tarafımız sorumluluk almamaktadır. Hukuk büromuz Bodrum’da görev yapmaktadır. Genellikle Bodrum’daki uyuşmazlıklarla ilgili davalara bakılmaktadır. Bodrum Avukatları olarak Muğla Barosuna bağlı avukatlarız. Ayrıntılı bilgi için 0530 434 48 48 – 0536 930 52 60
Özşeker Hukuk Bürosu, Muğla İli Bodrum İlçesinde Av. Sevin Özşeker Karabudak tarafından kurulmuştur. Hukuk Büromuzda Av. Derin Özşeker ve Av. Sevin Özşeker Karabudak olmak üzere iki avukat tarafından dosyalar takip edilmektedir. Kurulduğu günden itibaren müvekkillerinin hukuki problemlerine kısa zamanda yaratıcı ve etkili çözümler üretmeye çalışmakta ve müvekkillerin hukuki sorunlarını memnun kalabilecekleri en iyi şekilde sonuçlandırmak üzere çalışma sürdürmeye özen göstermekteyiz. Dinamik bir bakış açısı ve sürekli eğitimler ile kendimizi yenilemeye yönelik yaptığımız çalışmalar neticesinde hukuk büromuz ;Gayrimenkul Hukuku, Kira Hukuku, Miras Hukuku, Ceza Hukuku, İş Hukuku, İcra iflas Hukuku, Aile Hukuku ,Ticaret Hukuku, İdare Hukuku, Sigorta Hukuku ve diğer pek çok alanda avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmaktayız.