ADİ ORTAKLIK İNANÇ SÖZLEŞMESİ
İnançlı işlem, İnan ile inanılan arasında kurulan, inananın hakkını belirli süre ve koşullarda inanılana devretmesi, inanılanın ise koşullar gerçekleştiği zaman ve koşullara uygun olarak inana hakkını iade ettiği sözleşmelerdir. İnanç sözleşmesini, ispat şeklini ‘’İnançlı İşlem Nedir?’’ başlıklı yazımızda anlattığımız için bu yazımızda adi ortaklık da inanç sözleşmesinin ispatı hakkında durulacaktır.
İnanç sözleşmelerinde zamanaşımı da’’ İnançlı İşlemlerde Zamanaşımı’’ başlıklı yazımızda anlatılmıştır.
İnanç sözleşmeleri ancak yazılı delil veya yazılı delil başlangcı kabul edilen karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi olgularla ispatlanabileceği kabul edilmiştir. İnanç sözleşmesiyle ilgili daha fazla bilgi için Bodrumda faaliyet gösteren ofisimizi ziyaret ederek alabilirsiniz.
Ancak Adi ortaklık olması halinde inanç sözleşmelerinin ispatı daha farklıdır. Daha fazla bilgi için Bodrum ilçesinde faaliyet gösteren ÖZŞEKER HUKUK BÜROSU’NDAKİ avukatlara danışabilirsiniz. Adi ortaklar arasında inanç sözleşmesinin ispatıyla ilgili Yargıtay kararı aşağıda paylaşılmışıt.
YARGITAY 7. Hukuk Dairesi’nin 2021/2211 esas, 2022/7859 karar, 20.12.2022 tarihli kararı ‘’
…İnanç sözleşmesi, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.
Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) “delil başlangıcı” niteliğinde bir belge varsa Hukuk Muhakemeleri Kanununun 202. maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir.
Yazılı delil veya “delil başlangıcı” yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde hakimin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2015 tarihli, 2014/14-516 Esas, 2015/2838 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.)
Adi ortaklıkta ise, ortaklar kendi aralarında tasfiyeyi herhangi bir geçerlilik şekline tabi olmayan bir anlaşmayla gerçekleştirebilirler. Diğer taraftan, adi ortaklık sözleşmelerinde ortakların diğer sözleşmelerden farklı olarak emeklerini ve mallarını ortak bir amaç doğrultusunda birleştirmeleri nedeniyle, aralarında kurulan sıkı iş birliği ve güvenin, tasfiye işlemlerinde de gözardı edilmemesi gerekir. Bu bağlamda, ortaklık geliri ile alınan (ortaklığın mal varlığına dahil olan) bir değerin; adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin protokol ile tasfiye amacıyla ortaklardan birine bırakılacağına dair kararlaştırmanın, diğer bir anlatımla ortaklardan birinin diğer ortağa ortaklık geliri ile alınmış mal varlığı değerinin mülkiyetini geçirme borcu altına girmesi (bu mal varlığı değerinin devri kanun gereğince resmi şekilde düzenleme şartına bağlı olsa bile) hukuken mümkün ve geçerli olup, resmi şekilde düzenleme şartının, ancak tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin katılım payı (sermaye) olarak ortaklığa konulması halinde aranması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 10.04.1991 tarih, 1991/13-76 E.-1991/199 K.)…’’ şeklindedir. farklıdır. Daha fazla bilgi için Bodrum ilçesinde faaliyet gösteren ÖZŞEKER HUKUK BÜROSU’NDAKİ avukatlara danışabilirsiniz
Web sitesi içerisindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Sevin Özşeker Karabudak’a ve Av. Derin Özşeker ‘e aittir. Web Sitesi içerisinde paylaştığımız genel hukuki bilgiler ve yargıtay kararlarının kullanılması halinde oluşabilecek mağduriyetlerden tarafımız hiçbir sorumluluk almamaktadır. Bu web sitesindeki makale ve içeriklerin izinsiz olarak başka sev sitelerinde paylaşılması ve kullanılması halinde cezai işlem yapılacaktır. Yazılar bilgi vermek amacı ile paylaşılmakta olup konu ile ilgili avukattan ofisinden danışmanlık alınması gerekmektedir. Her konu kendi içerisinde farklıdır. Yazıların kullanılmasından kaynaklı mağduriyetten tarafımız sorumluluk almamaktadır. Hukuk büromuz Bodrum’da görev yapmaktadır. Genellikle Bodrum’daki uyuşmazlıklarla ilgili davalara bakılmaktadır. Bodrum Avukatları olarak Muğla Barosuna bağlı avukatlarız. Ayrıntılı bilgi için 0530 434 48 48 – 0536 930 52 60
Özşeker Hukuk Bürosu, Muğla İli Bodrum İlçesinde Av. Sevin Özşeker Karabudak tarafından kurulmuştur. Hukuk Büromuzda Av. Derin Özşeker ve Av. Sevin Özşeker Karabudak olmak üzere iki avukat tarafından dosyalar takip edilmektedir. Kurulduğu günden itibaren müvekkillerinin hukuki problemlerine kısa zamanda yaratıcı ve etkili çözümler üretmeye çalışmakta ve müvekkillerin hukuki sorunlarını memnun kalabilecekleri en iyi şekilde sonuçlandırmak üzere çalışma sürdürmeye özen göstermekteyiz. Dinamik bir bakış açısı ve sürekli eğitimler ile kendimizi yenilemeye yönelik yaptığımız çalışmalar neticesinde hukuk büromuz ;Gayrimenkul Hukuku, Kira Hukuku, Miras Hukuku, Ceza Hukuku, İş Hukuku, İcra iflas Hukuku, Aile Hukuku ,Ticaret Hukuku, İdare Hukuku, Sigorta Hukuku ve diğer pek çok alanda avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmaktayız.
Daha fazla bilgi için Bodrum ilçesinde faaliyet gösteren ÖZŞEKER HUKUK BÜROSU’NDAKİ avukatlara danışabilirsiniz