SİGORTALILIK BAŞLANGICININ TESPİTİ

SİGORTALILIK BAŞLANGICININ TESPİTİ

İçerik Haritası

SİGORTALILIK BAŞLANGICININ TESPİTİ DAVASI

EYT ile ilgili gelen yeni düzenlemelerle birlikte Bodrum da faaliyet gösteren Hukuk Büromuzda sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti ile ilgili  çok fazla soru aldığımızdan bu konuda bilgilendirme yazısı hazırlamak istedik.

Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası, kişinin sigortalı olarak ilk kez çalışmaya başladığı tarihi TESPİT ETMEK amacıyla açılır. Nitekim sigortaya bildirilen işe giriş bildirgesi ile işçinin fiilen çalışmaya başladığı tarih her zaman uyuşmamaktadır.

Örneğin fiilen çalışmaya 2005 yılında başlamışsınızdır ancak sigortanız 2007 yılında yapılmıştır. İşte böyle bir durumda sigortalılık başlangıç tarihinizin 2005 yılı olduğunu ispat etmeniz için bu davayı açmanız gerekmektedir.

Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası hizmet tespit davası ile karıştırmamak gerekir. Sigortalılık başlangıç tarihi Bir günlük hizmet tespit davası niteliğini bünyesinde taşır ve  hizmet tespit davasının bir çeşidi olsa da hak düşürücü süreler, taraflar bakımından farklılık göstermektedir.

Biz bu yazımızda Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasını inceliyoruz.

506 Sayılı Kanun’un 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır.

Bu davada kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen araştırma ilkesi söz konusudur. Nitekim Yargıtay da bir kararında bu hususu şu şekilde belirtmiştir;’Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.’

 DAVA KİME KARŞI AÇILMALIDIR?

Bu konuyla ilgili çeşitli görüşler mevcuttur. Bazı görüşler davanın doğrudan SGK’ya açılabileceğini, bazıları işverene açılıp SGK’ya ihbar edilebileceğine ilişkindir.

YARGITAY 10.Hukuk Dairesi Esas: 2022/ 6988,Karar: 2022 / 9767, 23.06.2022 tarihli kararında  ‘’Mahkemece uyulan bozma ilamında “… Somut olayda; Mahkemenin “Davanın açılmamış sayılmasına” dair ilk kararının “davacının dava dilekçesinin zorunlu unsuru olan davalı şirket adresini mahkemeye bildirdiği gibi davalının bildirilen adresine tebligat yapılamaması halinde mahkemece adresin ticaret sicilinden araştırılması mümkün iken bu yapılmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle Dairemizin 28.05.2013 tarihli 2013/7611 E, 11119 K sayılı ilamı ile eksik araştırma ve inceleme nedeniyle bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu bu kez davalı şirketin iflas etmiş olması, taraf sıfatının ortadan kalkmış olması nedeniyle davacı tarafa davalı şirketin ihya edilmesi talebiyle dava açması için iki haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça kesin süre içerisinde bu davanın açılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, davacı vekilinin bu karar üzerine verdiği temyiz dilekçesinde talebinin sigortalılık başlangıç tarihinin tespitinden ibaret olduğunun anlaşıldığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre sigorta başlangıç tespiti davaları için Sosyal Güvenlik Kurumunun davalı gösterilmesinin yeterli kabul edildiği göz önüne alındığında, dava dilekçesindeki taleple, temyiz dilekçesi içeriğinin çelişkili olduğu, davacı talebinin açıklamaya muhtaç olduğu anlaşılmıştır. Yapılacak iş, davacı tarafa talebinin sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine ilişkin olup olmadığı hususu açıklattırılarak bu şekilde olduğu takdirde işin esasına girilerek mevcut delillere göre karar vermek ”gerektiği belirtilmiştir

Yargıtayın yukarı da yer verdiğimiz kararında sigorta başlangıç tespiti davaları için Sosyal Güvenlik Kurumunun davalı gösterilmesinin yeterli olduğu kabul edilmiştir.

DAVA AÇMADAN ÖNCE KURUMA BAŞVURUZORUNLULUĞU VAR MIDIR?

T.C YARGITAY .Hukuk Genel Kurulu Esas: 2017/ 10-2695, Karar: 2020 / 587, 15.09.2020 Tarihli Kararında bu husus ‘’…Davacı sigortalının dava açmadan önce Kuruma başvurusunun olmadığı ve mahkemece, başvurunun bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kuruma başvuru şartının 6100 sayılı Kanun’un 115/2. maddesi kapsamında tamamlanabilir dava şartı olarak değerlendirilmesi gerekli iken kesin dava şartı olarak değerlendirilip davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı Kanun’un 115/2. maddesi uyarınca 7036 sayılı Kanun’un 4. maddesindeki düzenleme gereği davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun ret iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süreli ihtarat gönderilmeli, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması hâlinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmeli, Kuruma başvuru şartının tamamlanması hâlinde ise davanın esasına girilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

 

35. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, 7036 sayılı Kanun’un 4. maddesinde düzenlenen Kuruma başvuru şartının tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ilgili düzenlemenin asıl amacının dava açılmadan önce Kuruma başvurunun sağlanarak usul ekonomisi açısından yargının yükünü azaltmak olduğu ve Kuruma başvuru şartının yargılama sırasında tamamlatılacağının kabul edilmesi durumunda maddenin işlevsiz kalacağı bu nedenle mahkemenin direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir…’’şeklinde belirtilmiştir.

Yani kuruma başvurulmalı ancak kuruma başvurulmaz ise dava doğrudan reddilmemeli kuruma başvurmak için süre verilmelidir.

HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE VAR MIDIR?

SİGORTALILIK BAŞLANGICININ TESPİTİ davasında hak düşürücü süre düzenlenmemiştir.


Web sitesi içerisindeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Sevin Özşeker Karabudak’a ve Av. Derin Özşeker ‘e  aittir. Web Sitesi içerisinde paylaştığımız genel hukuki bilgiler ve yargıtay kararlarının kullanılması halinde oluşabilecek mağduriyetlerden tarafımız hiçbir sorumluluk almamaktadır.  Bu web sitesindeki makale ve içeriklerin izinsiz olarak başka sev sitelerinde paylaşılması ve kullanılması halinde   cezai işlem yapılacaktır. Yazılar bilgi vermek amacı ile paylaşılmakta olup konu ile ilgili  avukattan ofisinden danışmanlık alınması gerekmektedir. Her konu kendi içerisinde farklıdır. Yazıların kullanılmasından kaynaklı mağduriyetten tarafımız sorumluluk almamaktadır. Hukuk büromuz Bodrum’da görev yapmaktadır. Genellikle Bodrum’daki uyuşmazlıklarla ilgili davalara bakılmaktadır. Bodrum Avukatları olarak Muğla Barosuna bağlı avukatlarız. Ayrıntılı bilgi için 0530 434 48 48 – 0536 930 52 60

 

 Özşeker Hukuk Bürosu, Muğla İli Bodrum İlçesinde  Av. Sevin Özşeker Karabudak tarafından kurulmuştur. Hukuk Büromuzda Av. Derin Özşeker ve Av. Sevin Özşeker Karabudak olmak üzere iki avukat tarafından dosyalar takip edilmektedir. Kurulduğu günden itibaren müvekkillerinin hukuki problemlerine kısa zamanda yaratıcı ve etkili çözümler üretmeye çalışmakta ve müvekkillerin hukuki sorunlarını memnun kalabilecekleri en iyi şekilde sonuçlandırmak üzere çalışma sürdürmeye özen göstermekteyiz. Dinamik bir bakış açısı ve sürekli eğitimler ile kendimizi yenilemeye yönelik yaptığımız çalışmalar neticesinde hukuk büromuz ;Gayrimenkul Hukuku, Kira Hukuku, Miras Hukuku, Ceza Hukuku, İş Hukuku, İcra iflas Hukuku, Aile Hukuku ,Ticaret Hukuku, İdare Hukuku, Sigorta Hukuku ve diğer pek çok alanda avukatlık ve danışmanlık hizmetleri  sunmaktayız.

Avukat Sevin ÖZŞEKER

Avukat Sevin ÖZŞEKER

Özşeker Hukuk Bürosu, Muğla’da Av. Sevin Özşeker Karabudak tarafından kurulmuştur. Kurulduğu günden itibaren müvekkillerinin hukuki problemlerine kısa zamanda yaratıcı ve etkili çözümler üretmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Burada Arama Yapın

Yardıma İhtiyacınız Var mı?

Hukuk Büromuzun bir diğer önemli özelliği de dürüstlük ve şeffaflıktır.

Hukuk Hizmetleri İçin Arayın

0530 434 4848

Mail Address

avsevinozseker@gmail.com